Tuesday, February 13, 2007



Suleyman Terzi bana ulaşin:suleyman1907gfb@hotmail.com
Marmara Deniz inde su altı temizlik ve her türlü temizlik işleri yapilir
Süleyman Terzi cep Tel:05555825170 ev TEL:0216 320 23 82


Öncelikle başarabiliyorsan dürüst ol.. İlla yalan söylemek zorundaysan da sakın eline yüzüne bulaştırma Tam bir aşk adamı ol, seygiye değer ver.Herkesin kendine göre doğruları olduğunu unutma ve benim düşüncelerime saygı duy.(benimsemek zorunda değilsin sadece saygı ) Beni olduğum gibi kabul et ya da etme ama asla değiştirmek için uğraşma!Romantik ol, duygusal ol fakat abartma. Nerde nasıl davranması gerektiğini bil, sürekli birilerinin uyarması gereken tiplerden olma.Neşeli ol, esprili ol ve espriden anla ama cıvık ve şımarık olma. Ukala ve bencil olma, sadece kendin için yaşama..Sorumluluklarını bil ve bir söz verdiysen muhakkak yerine getir. yerine getiremeyeceğin şeyler için söz verme. Cimri olma, ama savruk da olma. Arkadaşlarıma karışma, kıskanç ol TABİİ Kİ, fakat paranoyaklık derecesinde sürekli nerdesin kiminlesin ne yapıyorsun gibi saçma sapan sorularla beni bunaltma! Mümkünse fanatik de olma Eğlenmeyi ve gezmeyi sev. İçki içmesini bil, körkütük sarhoş olup, ertesi gün hiçbirşeyhatırlamayacak duruma gelme Önyargılı olma, kimseyi tanımadan yorum yapma. Sevdiğin insana sadık ol. Yumuşak kalpli, merhametli ol, kinci olma. Paylaşmayı bil..Bir tek sevgiyle bazı şeylerin yürümeyeceğini bil, bunun yanında saygı, fedakarlık, hoşgörü dürüstlük

Sunday, February 11, 2007

Kavak,ta bir gün


Kavağin gözde balık lokantalarından altın balık restourant bunlardan sadece biri.

8/A Sınıf Öğrencisi Ece Yüce



8/A sınıfı öğrencisi Ece Yüce’de öğretmenlerinin kadrolu olmamalarından yakınıyor ve şunları söylüyor: “branş öğretmenlerimizin önemli bir bölümü kadrolu değil. Kendi okullarında işleri olduğu için gelemiyorlar ve derslerimiz boş geçiyor. Biz de oyun oynamak yerine test çözüyoruz.” Bunun ötesinde bazen düşük not almasına rağmen başarılı olduğunu söyleyen Ece Yüce, başarısını öğretmenlerine borçlu olduğunu söylüyor. Okulun en yetenekli öğrencileri arasında yer alan Ece Yüce. şiir, resim ve kompozisyon yarışlarına katılıyor. Okulda kadrolu beden eğitimi öğretmeni olmadığı içinde bando takımını yetiştirip yönetiyor. Ayrıca Sarıyer Voleybol Takımında da oynuyor.


Okulun bir diğer sevimli öğrencisi Zeynep Çetinkaya’da okulundan memnun olduğunu söylerken düşüncelerini şöyle aktarıyor, “öğretmenlerim çok iyi. Diğer okullardan gelen öğretmenler hiç gitmeseler, hep bu okulda kalsalar daha iyi olur. Matematik dışında başarılıyım.Onu da düzelteceğim. Sürekli ve düzenli çalışıyorum. Hiçbir yarışmaya katılma şansım olmadı fakat bundan sonra katılacağım.”

Anadolukavağı Mesadet Taylan İlköğretim Okulu



Denizin ve ormanın tüm güzelliklerini hem ziyaretçisine hem de öğrencisine günün 24 saati yaşatan, gürültü kirliliği ve güvenlik sorunu bulunmayan ender okullarımızdan bir tanesi.
Sekiz dersliği 155 tane öğrencisi ve velisi hep dayanışma içinde. Sınıflarda 15-22 kişi oturuyor. Öğretmen ders anlatmaktan keyif alıyor, öğrencide öğretmeninin ne anlattığını anlayabiliyor. Bu özellikleri Beykoz’da Anadolukavağı Mesadet Taylan İlköğretim Okulu taşıyor.

2004 yılında bir velinin şikayeti üzerine görevden alınarak, 5 Ocak 2006 tarihinde mahkeme kararıyla yeniden çocuklarına ve okuluna kavuşan Okul Müdürü Sedat AKDUMAN okulunu anlatmaya başlamadan önce kendisini şöyle tanıtıyor:


“1954 yılında Diyarbakır’da doğdum.1977 -2000 yılları arasında, sırasıyla; Diyarbakır ve Sivas başta olmak üzere İstanbul’da da; Paşabahçe Ferit İnal Lisesi, Ümraniye Lisesi ve Beykoz Halide Edip İlköğretim Okullarında öğretmen olarak görev yaptım. 2000 yılında Müdürlük sınavını kazanarak şu an görev yaptığım okula yönetici olarak atandım. 2004 yılında bir velimizin şikayeti üzerine görevden alınarak İlçemiz Şehit adil Doğan İlköğretim Okuluna nakledildim. 5 Ocak 2006’da mahkeme kararıyla yeniden okuluma kavuştum.”

İfadelerinden ve fiziksel görüntüsünden oldukça eski bir eğitimci olduğu anlaşılan Anadolukavağı Mesadet Taylan İlköğretim Okul Müdürü Sedat Akduman okulun tarihçesini de şöyle anlatıyor:

“Bilirsiniz eskiden okul isimleri yokmuş. Okullar İstanbul’da kuruluş sırasına göre adlandırılırmış.Okulumuzun, 1914 yılında 42.Mektep adıyla inşaatı başlamış ve araya giren 1. Dünya Savaşı nedeniyle eğitimine ancak 1921 yılında başlayabilmiştir. Bu nedenle okulumuz ilk mezunu 1924 yılında vermiştir.”

Tuesday, February 6, 2007

YOROS`U TANIYALIM


Kalenin adı Yoros tur. Anadolu Kavağından 150-200 metrelik bir yokuşu çıktıktan sonra, tepeye ulaşırsınız.. Anadolu Kavağı Kalesi'' veya ``Ceneviz Kalesi'' olarak da bilinen bu kalenin adı "kutsal yer' anlamına gelen hierondan geliyor görüşü oldukça yaygın. Bir söylentiye göre ise ``ugun rüzgarlar'' anlamına gelen ``ourios''tan aldığı iddia ediliyor. Yoros adının doğrudan doğruya ``dağ'' anlamındaki ``oros''tan gelmiş olması da ayrı bir ihtimal. Boğaz´ın Karadeniz´e açıldığı bu bölgede, belki de kalenin olduğu yerde, on iki tanrı adına yapılmış bir mabet vardı. Geçen yüzyılda burada bulunan bazı antik mimari parçaların bu mabedin kalıntıları oldukları sanılıyor. Yoros Kalesi´nin bir Ceneviz yapısı olduğuna inanılır, oysa değildir. Kulelerinden birinde görülen tuğladan harflerle yazılmış Grekçe kitabe kalenin Bizans yapıtı olduğunu gösteriyor. Kale 1305 yılında Türklerin eline geçmiş, 1348 yılından itaberen de, Karadeniz ticaret yolu hakimiyetine sahip Cenevizler buraya hakim olmuşlar. 14. yüzyılın sonlarında, Anadolu yakasına tamamen hakim olan Osmanlılar tarafından tekrar fethedilmiş.

Tarihle iç içe: Anadolu Kavağı

Anadolu Kavağı'na bizim gibi Beykoz üzerinden gelenler için ilk durak Cenevizliler zamanından kalma Yoros Kalesi oluyor. Tarihi kale gözünü tam karşısındaki Rumeli Kavağı'na dikmiş bakıyor sanki... Yemyeşil bir orman arasından yükselen kalenin 900 yıldır bu manzaradan sıkıldığını sanmayız ama. Çünkü kaleden görünen manzarayı soluğunuzu tutarak izliyorsunuz...Anadolu Kavağı turistik mi turistik bir balıkçı mahallesi. Pek çok İstanbullu burayı görmemiş olabilir ama İstanbul'a gelen turistlerin uğramadan gitmediği bir yer diyebiliriz. Kavağa uğrayan vapurlardan boyunlarında fotoğraf makineleri pek çok turistler iniyor. Mahallenin 3 bin olan nüfusu gelen turistlerle birlikte hafta sonları 20 bine bile çıkıyor. Anadolu Kavağı ziyaretçilerinin buluştuğu tek adres merkezdeki balık lokantaları. Kalkandan istavrite kadar her çeşit balığın domates ve yeşiliklerle süslenip sergilendiği tezgahlar gözalıcı... Kavağın meydanındaki tarihi ağacın altında biraz oturup soluklanmak ve balıkçıların turistleri davet eden bağırışlarını dinlemek bile bambaşka bir atmosferin içine sokuveriyor sizi. Kavağa vapurlar yanaşıyor, vapurlar kalkıyor... Balıkçı tekneleri denizden yeni çıkardıkları midyeleri kıyıya taşıma telaşında... Karşı kıyıda Rumeli Kavağı göz kırpıp duruyor 'Bize de bekleriz' dercesine... Turistler bu balıkçı mahallesinin her bir rengini fotoğraf makineleri ile ölümsüzleştirme çabasında.Balık ve midyelerin nefis kokusuna daha fazla dayanamayıp kendinizi bir balıkçı lokantasına zor atıyorsunuz. Burada her keseye uygun balık yemek mümkün. Mesela Yedigül Restaurant'ta midye tava, kalamar, balık, salata ve biradan oluşan bir mönü için 15 milyon lira ödemeniz yeterli. Kayıkçılar Balıkçısı'nda midye 4, mezgit ise 8 milyon lira. Balıkçılar kadar waffle satan dükkanlar da revaçta burada. Balığın üstüne iyi gidiyor olmalı ki, onların da müşterileri hayli fazla. Kavağı denizden görüp fotoğraflamak istediğimizi söyleyince, balıktan yeni dönmüş bir tekne bizi biraz açığa götürüyor. Anadolu Kavağı'nın sırtını dayadığı ormanı, denizin hemen dibindeki ahşap evlerini, kıyıdaki insan kalabalığını çok daha iyi görebiliyoruz bu şekilde... Anadolu Kavağı muhtarı Nurettin Sarıçiçek, mahallelerinin öngörünüm SİT alanı içinde olduğu için bozulmadan günümüze kadar geldiğini belirtiyor. Mahallelerine bir çivi bile çakılmadığını anlatan Sarıçiçek, bu nedenle Anadolu Kavağı'nda doğan gençlerin bile evlendikten sonra burada oturacak yer bulamadıkları için Kavak'tan ayrıldığını belirtiyor. Aslında bu durum bir bakıma iyi de oluyor. Anadolu Kavağı güzelliğinden hiçbirşey kaybetmeden günümüze kadar bu şekilde gelebiliyor.... Unutmadan ekleyelim Anadolu Kavağı'nda konaklamanız için pansiyon ya da otel bulunmuyor.Nasıl gidelim?Anadolu Kavağı Beykoz'a 8 kilometre mesafede. Beykoz'dan yola çıkıp Akbaba köyünü geçtikten sonra Anadolu Kavağı tabelalarını takip etmeniz gerekiyor. Anadolu Kavağı TEM Kavacık girişinden de 35 kilometre mesafede. Ayrıca Anadolu Kavağı'na akşam 23.00'a kadar Sarıyer'den saat başı vapur seferleri var.